KIR-mızı
1 Haziran 2011 Çarşamba
yazılar size neyi ifade eder ? yolda yurürken dikkatımızden kaçan binlerce duvar yazısı görürüz. Ben hep şöyle bir bakıp gecerdım. kim kime aşıkmış kim kimi seviyormuş pek umrumda değildi. Fakat daha dikkatli baktığım zaman o yazılar ortak bir paydada birleşiyordu insanların bastırılan duygularıydı bunlar aşk,dil,din,cinsellik,siyaset vb. herzaman sus konuşma ayıp , sakın söyleme günah denilen şeyler yazılıyordu duvarlara cunku nekadar susturulmaya calısılsada insanlar kendılerini bı sekılde ifade ediyordu. Bugun herşeye sansür koyuluyor internet siteleri radyo tv yayınları bu tip şeylere hükmedebilme güçleri var çünkü. fakat sokaklar bizlerindir çoçukların yaşlıların sevgılılerın ötekilerin sokaklar bastırılmış duygularını ıfade edebılen insanlarındır.Bütün bunları düşünmeme neden oldu bu fotograflar . Aslında her zaman yürüdüğümüz yola bildiğimiz doğrulara daha büyük gözlerle baktıgımızda altındaki imgeyi görebiliyoruz.
28 Mayıs 2011 Cumartesi
Sultanahmet'e kaç kez yolunuz düştü ? oraya gittiğinizde aklınızda büyük görkemli yapılar ve uzun minarelerden başka ne kaldı? adı üzerinde tarihi yarım ada ve koskoca bir tarih yatıyor ve bu tarıhın yanında görkemli evler fakat Sultanahmet'in ara sokaklarına ilerledikçe büyük bir tezatla karşılaşırsınız yukarının görkemine karşı aşağının kaybedişi yok oluşu.. Sokakta yürürken belki insanlar dikkatinizi çeker.. o evler sanki orada yokmuş üzerine görünmez bir pelerin örtülmüş gibi davranırlar. Hızlı adımlarla sokağı turlar ve kafaları daima yere bakar.. Çünkü tarih görkemli olmadıkça yüksek minareler ve süslü işlemeler yer almadıkça tarih değildir onlar için..
27 Mayıs 2011 Cuma
Haydarpaşa garı yakınında olan dikim evi 1914 yılında askeriye ye ait olduğu için askeri karakol olarak kullanılmıştır. Fakat Daha sonra atları tımar etmek amacı ile kullanılmış. Haydarpaşa garının yapımı bittikten sonra dikim evi görevini üstlenmiş ve gar da çalışan işçilere iş kıyafetleri dikilmeye başlamış.Daha sonra bütçe yetmediği ve çalışan işçilerin diğer bölgelere dağıtılması nedeniyle 1990 yılında işlevini yitirmiştir.Bugün gerek sinema televizyon gerekse fotoğraf sanatıyla ilgilenen kişilere ev sahipliği yapmaktadır.Bu yapıyı incelediğimde zamana ve konumuna göre şekillenmesi dikkatimi çekti.. Sonuç olarak askeriyenin ipleri ele aldığı bir donemde askeri çıkarlar amacıyla. Haydarpaşa'nın bünyesine geçtikten sonra Haydarpaşa'nın lehine işlevini sürdürmekte.. Tıpkı iktidarı ele alan kişilerin ülkeyi kendi çıkarlarına yönelik kullanması gibi.
1 Mayıs 2011 Pazar
ÇOK DİLLİLİK kavramı genel olarak toplumun kanayan bir yarası haline gelmiştir.Gerek Türkiye gerek dünya genelinde bu sorun çokça tartışılmıştır. Bu konuyu içselleştirebilmek için bu sorunu yaşayan insanlarla sohbet ettim hepsinin genel kaygısı 'ana dil' kendi dillerini rahatça konuşamamaktan yakınıyorlardı.. Aralarında Türk olmayanlarda vardı onlar bu durumu şöyle ifade ediyor ; -İlk okulu Türkiye'de okudum her sabah uyandığımda TÜRKÜM! DOĞRUYUM demek zorunda kalıyordum fakat ben Türk değildim ve Türklük olgusu bana dayatılıyordu... Bir başka kişi ise ana dilinin Kürtçe olduğunu fakat konuşamadığını ve gitgide kendi kültürünün yok olduğunu savunuyordu. 'Sonuçta dil kültüdür,benim dilim olmadan kültürümde olamaz.' Anadili Türkçe olan biri ise insanların Türkiye sınırları içerisinde yaşadığı sürece Türkçe konuşması gerektiğini savunuyordu. Sonuç olarak herkes kendi çerçevesinden bakıyordu olaylara. Bu konuyla ilgili bir çok çalışma yapılmış örnek olarak Batman Güzel Sanatlar Fakültesinde çok dilli film şenliği başlatılmış ve birçok dilde filmler gösterime girmiştir kamuoyunda da büyük ilgi görmüştür..
20 Ocak 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)